11.01.2024

İl Müftü Vekili Kamil Tuncel “Üç Aylar Olarak Bilinen Rahmet İklimi, Manevi Coşkunun Daha Yoğun Yaşanacağı, Ruh Dünyamızı Ve Kalbimizi Yeniden İmar Edeceğimiz, Kendimizi Daha Sık Sorgulayacağımız Bir Dönemdir.” Dedi.

Her yıl manevi bir yenilenme mevsimi olarak bizlere gelen mübarek üç aylardan biri olan Recep ayına girmiş bulunuyoruz. Üç aylara girdiğimizi müjdeleyen Regaip kandilini bir kez daha idrak edeceğiz.

Bu gece aynı zamanda Kur’an Kerim ayı Ramazan'ın müjdecisidir.

Kalplerimizin ve gönüllerimizin manevi doyum mevsimi olan üç aylar Cenab-ı Hakk’ın rahmet, bereket ve mağfiretine olan iştiyakımızı zirve noktaya taşıyıp huzur iklimine doğru seyahat ettiğimiz müstesna zaman dilimleridir.

Şüphesiz inanan insan tüm zamanları; Rabbine kulluk bilinciyle ve Rabbinin rızasına ermek amacıyla yaşamalıdır. Ancak üç aylar olarak bilinen rahmet iklimi, manevi coşkunun daha yoğun yaşanacağı, ruh dünyamızı ve kalbimizi yeniden imar edeceğimiz, kendimizi daha sık sorgulayacağımız bir dönemdir. Dini hayatımıza canlılık katan bu aylar, aramızda insani değerlerin ve ahlaki erdemlerin artmasına, yardımlaşma ve dayanışma bilincinin çoğalmasına, inananların hayır ve iyilikte birbirleriyle yarışmasına vesile olur.

Recep ve Şaban ayları bizleri ruhen ve bedenen Ramazan ayına hazırlar. Bu sebeple Resûl-i Ekrem (sas), Recep  ayı girdiğinde “Allah’ım! Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan’a ulaştır!” diye dua etmiş ve üç ayları sevinçle karşılamıştır.

Her yıl yeniden Regaip Kandiline Rabbimizin bizi kavuşturması rahmetinin ve merhametinin bir tecellisidir. Zira nefsi arzularımız ve dünyevi hırslarımıza yenik düşen biz insanlara Rabbimizin bir imkan daha tanıyıp tövbe etme imkanı sunmasıdır. Bizi ayağa kaldırıp, kalbi dirilişimizi gerçekleştirmek için bize bir hatırlatmadır.

Rahmet mevsiminin ilk cemresi Regaib gecesidir. Regaib gecesi, bizler için büyük bir fırsat... Bu gecenin kadir ve kıymetini bilip Cenâb-ı Hakka tam bir teslimiyetle yönelmek için gündelik hayatımızı sorgulamak, bu gidiş nereye diye kendimize sormak için ömrümüzü nerede ve ne uğrunda tükettiğimizi düşünmek, ölmeden önce kendimizi hesaba çekmek için  dünya ve ahiretimize faydası olmayan şeyleri terk edip hak ve hakikat mayasıyla yoğrulmak için çirkin ve kötü huylardan arınıp, güzel ahlakı kuşanmak için hata ve günahlarımızdan pişman olup nasuh tevbelerle Rabbimizin engin merhametine sığınmak için kişinin kardeşinden, anasından, babasından, eşinden, çocuğundan bile kaçacağı hiç kimsenin kimseye fayda veremeyeceği o dehşetli mahşer gününe hazırlanmak için bulunmaz ve ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gereken fırsatlardan bir fırsattır.

Regâib gecesi için referans olarak verilen İnşirah suresinde, insanın gönül ferahlığını yakalaması ve zorlukları yenmesi ve üzerindeki boyundurukları atması için, “Rağbetiniz sadece Rabbinize olsun” (İnşirah 7) buyrulmuştur. Dolayısıyla Regaib, arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı, rağbetlerimizi iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, regaibimizi Rabbimize yöneltmek, bütün işlerimizi Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun hâle getirme çabasıdır. Zira kalplerimizin inşirahı, yüreklerimizin huzuru, gönüllerimizin neş’e ve sevinci ancak bu sayede mümkündür. Aynı şekilde bellerimizi büken günahlarımızdan, hata ve kusurlarımızdan, sinelerimizin ağır yüklerinden kurtulmak, şanımızı yüceltmek, güçlükleri yenmek ve işlerimizi kolay kılmak için de rağbetimizin daima Rabbimize yönelik olması gerekir.

Cenab-ı Hakk’ın engin rahmetine, ilahî lütuf, inayet, ihsan ve ikramlarına mazhar olan bu mübarek gün ve gecelerde kendimizi yeniden gözden geçirelim. Günah ve hatalarımızla yüzleşelim. Nefis muhasebesi yapalım. Din-i mübin-i İslâm’ın manevî ikliminde gönül huzuru, istikamet ve öz güven kazanmaya çalışalım. İhtiraslarımızı dizginleyip menfaat ve çekişmelerden uzak duralım.

Bu gece dualarımızda özellikle zulüm altında inleyen başta Doğu Türkistan, Filistin-Gazze ve Arakan olmak üzere ve diğer beldelerde zulüm altında kalan Müslüman kardeşlerimizi unutmayalım. Silahların gölgesinde Recep ayına ve Regaib Kandiline giren Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşu için çaba harcayalım. Dünyanın farklı yerlerinde kardeşlerimizin yaşadığı mağduriyetlerin son bulması için Yüce Rabbimize dua ve niyaz edelim. Tüm insanlığın ümidi olduğumuzu unutmayalım.

Bu duygu ve düşüncelerle Sinop’lu  hemşehrilerimizin, ülkemizin ve İslâm dünyasının Regaip Kandilini tebrik ediyor, üç ayların gelişiyle birlikte gönüllerimizi itminana kavuşturan rahmet, mağfiret ve bereket ikliminin, ülkemizden başlayarak dalga dalga tüm insanlığı kuşatmasını, onların hidayet, barış ve huzuruna vesile olmasını Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum.