06 Şubat 2024 Salı gününü Çarşamba’ya bağlayan gece Miraç Kandilidir. Peygamber Efendimizin Cenab-ı Allah’ın izni ve keremiyle takdir buyrulan bir zaman diliminde önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya ve oradan da zaman ve semaya yaptığı pek çok ilahi hikmet ve bereketi içinde barındıran manevi bir yolculuktur.
Miraç, Sevgili Peygamberimizin (SAS) amcası Ebû Tâlib’i ve eşi Hz. Hatice validemizi peş peşe kaybetmenin acısını yaşadığı, destek arayışı için gittiği Tâif’ten taşlanarak döndüğü hüzün yılında gerçekleşmiştir.
Miraç, başta Efendimiz aleyhisselat-ü vesselam olmak üzere her bir Müslüman için manevi bir terfi, Yüce Rabbimizle buluşma ve selamlaşma, O’nun katında yücelme ve yükselme ve bu vesile ile yüksek insani sorumluklar üstlenmek demektir.
Miraç, insanın erdem yolculuğudur.
Miraç, ilâhî kudreti temaşa eden Hz. Peygamberin (SAS) şahsında, insanlığın Hakk’a yürüyüşüdür.
Miraç, Müslümanların gönül dünyalarını güçlendiren, sıdk ve imanlarını pekiştiren, kardeşlik şuurunu yaşatan, müminleri eğiten, onlara değer kazandıran bir okuldur.
Miraç, zamanın ve mekânın yegâne sahibi olan Yüce Allah’ın birliğine, büyüklüğüne ve sonsuzluğuna şahitlik ediştir.
Sevgili Peygamberimiz (sas) Miraç’tan üç büyük hediye ile dönmüştür. Bu hediyelerin birincisi Peygamberimizin “gözümün nuru” dediği beş vakit namazdır. Namaz, Allah’la kul arasındaki güçlü iman bağının tezahürüdür. Namaz, yönünü kıbleye dönen, alnını secdeye koyan müminin manevi yükselişidir. Namaz sadece şekilden ibaret değildir. Aksine namaz, bedenen olduğu kadar zihnen ve kalben de insanı kuşatan bir ibadettir. Namaz kılan insan aynı zamanda güzel ahlaklı, dürüst, mütevazı, merhametli, adil olması beklenen insandır. İşte bu yüzden âyet-i kerimede “Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” buyurulmuştur.
Mirac’ın bir diğer hediyesi “Âmenerresûlü” olarak bildiğimiz ve her gün yatsı namazından sonra okuduğumuz Bakara Sûresinin son iki âyetidir. Bu âyet-i kerimeler bize iman esaslarını, kulluk şuurunu ve sorumluluk bilincini hatırlatır. Dünyada yapıp ettiğimiz her şeyin bir hesabı olduğunu bildirir. Rabbimize içtenlikle nasıl dua ve yakarışta bulunacağımızı öğretir. Mirac’ın son hediyesi ise ümmet-i Muhammed’den Allah’a ortak koşmayanların günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete girecekleri müjdesidir.
Gelin Peygamber Efendimizin (sav) yaptığı bu yolculuğun yıl dönümünde bizler de Efendimizin getirdiği başta namaz ve Miraç değerleriyle yükselişimizi gerçekleştirelim.
Hassas ve sorunlu dönemeçlerden geçtiğimiz şu günlerde Mirac-ı Nebi’ye hürmeten kırılan kalpleri onarmak, yıkılan köprüleri yeniden kurmak, unuttuklarımızı bir daha hatırlamak, kaybettiklerimizin peşine düşmek yapmamız gereken vazifelerdir.
Bugün, Miraç hadisesinde Peygamber Efendimiz’in durak yerlerinden biri olan Mescid-i Aksa mahzundur. Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Filistin zalimlerin zulmü altında, diğer İslam coğrafyalarında devam eden savaşlar, işgaller, çatışmalar altında kan ağlayan İslâm coğrafyasındaki Müslümanların kurtuluşları için, çarpık dindarlıklardan, hasta yüreklerden, körü körüne bağlanmış irade ve idraklerden kurtulmak için Allah Teâlâ’ya yakarma zamanıdır.
Bu gece dualarımızda özellikle 6 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilde yıkıma sebebiyet veren deprem felaketinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımız ile birlikte zulüm altında inleyen başta Doğu Türkistan, Filistin-Gazze ve Arakan olmak üzere ve diğer beldelerde zulüm altında kalan Müslüman kardeşlerimizi unutmayalım. Silahların gölgesinde Miraç Kandiline giren Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşu için çaba harcayalım. Dünyanın farklı yerlerinde kardeşlerimizin yaşadığı mağduriyetlerin son bulması için Yüce Rabbimize dua ve niyaz edelim. Tüm insanlığın ümidi olduğumuzu unutmayalım.
Bu duygu ve düşüncelerle Sinop’lu hemşehrilerimizin, ülkemizin ve İslâm dünyasının Mirac Kandilini tebrik ediyor, Miraç Kandilinin gelişiyle birlikte gönüllerimizi itminana kavuşturan rahmet, mağfiret ve bereket ikliminin, ülkemizden başlayarak dalga dalga tüm insanlığı kuşatmasını, onların hidayet, barış ve huzuruna vesile olmasını Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum.