02.07.2016

İl Müftüsü Mustafa Erkan’ın Ramazan-ı Şerif Bayramı İle İlgili Açıklaması

Rahmetiyle bizleri karşılayan, bereketi ile kucaklayan, Müslümanlara sabrı, nimete şükrü, yanı başımızdakini fark etmeyi ve paylaşmayı öğreten on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif ayını geride bırakarak, mutluluk ve sevincin, sevginin ve kardeşliğin topluma dalga dalga yayıldığı Ramazan-ı Şerif Bayramına kavuşmuş bulunuyoruz.

“Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennem’den kurtuluş” olan bu ayda Kur’an-ı Kerim’i okumaya, anlamaya çalıştık, O’nu hayatımıza rehber etme kararımızı tazeledik. Bu ayda dinimizle ilgili bilgimizi artırmaya ve Peygamberimiz’in (sav) sünneti seniyyelerini yaşamaya, güzel ahlakı ve örnekliği ile daha fazla buluşmaya gayret gösterdik. Kur’an-ı Kerim ve Sünnetle iç içe bir ay geçirme fırsatı yakaladık. Ramazan-ışerifle bütünleşen oruç ibadetini yerine getirdik. Eş, dost ve akrabalarımızla, sevgi ve ilgiye muhtaç kimselerle iftar sofralarında buluştuk. Zekat ve fitremizle, hayır ve hasenatımızla ihtiyaç sahibinin yanında olmaya çalıştık.

Ramazan-ı Şerif Ayı boyunca kazandığımız yüksek dindarlık seviyemizi, Kur’an-ı Kerim le bilgilenme gayretimizi, paylaşma duyarlılığımızı, hâsılı bütün güzel hasletlerimizi yılın diğer günlerinde de sürdürebilmek son derece önemlidir. Nitekim ibadetlerde orta yol ve süreklilik Yüce Allah’ın istediği, Sevgili Peygamberimizin tavsiye ettiği bir durumdur. Rahmet peygamberi Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v.): “İbadetlerin Allah’a karşı en sevimli olanı, az da olsa devamlı olarak yapılanıdır” buyurmuştur.

Her sene ilahi bir armağan gibi gelen bayramlar, imanı bir, vicdanı bir olan kullara Rabbimizin armağanıdır. Bayramlar, zamanı başka zaman, cihanı başka cihan eyleyen, mahzun gönüllere sevinç ve müjde tattıran mukaddes vakitlerdir. İslam şeâiri olan bu bayramlar, Müslüman kalma bilincimizi diri tutan ve İslam milletlerine tarih sahnesinde süreklilik kazandıran müstesna zaman dilimleridir.

Bayramlar aynı dinin, aynı inancın neşesinde bizleri birleştiren, yürekleri bütünleştiren, kardeşliği pekiştiren, kırgınlıkları tamir eden ilahi armağanlardır. Bayramlar milletçe iman kardeşliğinin tezahür sahneleridir. Bayramlar, inancı, ibadeti, tarihi ve kültürü bir sevinç atmosferinde buluşturarak bizi istikbale taşıyan ve tarih sahnesinde biz Müslümanlara süreklilik kazandıran müstesna zaman dilimleridir.

Bayramlarda, sevgi, saygı, özveri, fedakârlık ve güzellikler adına ne varsa harmanlayıp bunları gönülden gönüle sunabilmeliyiz. Yüce Rabbimiz tarafından sayısız nimetlerle donatılan dünyamızı bizlere zindan eden hırs ve bencilliğimizi sorgulayarak “neyimizi paylaşamıyoruz?”

sorusuna cevap aramalıyız. Farklı anlayışlarından dolayı insanları yargılamadan, sınıflandırmadan ve ötekileştirmeden gönül kapılarımızı birbirimize açmalı,aramıza koyduğumuz mesafeleri kaldırarak şefkat ve merhamet elimizi birbirimize uzatmalıyız. Varlık sebebimiz ve hayır dualarına her zaman muhtaç olduğumuz anne ve babalarımızı, aile büyüklerimizi, akraba ve komşularımızı bugünlerde ziyaret etmeli, çocukları sevindirmeliyiz. Hastalarımızı, huzur evlerindeki yaşlı vatandaşlarımızı, öksüz, yetim ve engelli kardeşlerimizi ve onlara karşı sorumluluklarımızı hatırlamalıyız.

Ülkemizdeki muhacir kardeşlerimizi unutmayalım. Silahların gölgesinde bayramı bayram gibi yaşayamayan Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşu için çaba harcayalım. Dünyanın farklı yerlerinde kardeşlerimizin yaşadığı mazlumiyet ve mağduriyetlerin son bulması için Yüce Rabbimize dua ve niyaz edelim. Tüm insanlığın ümidi olduğumuzu unutmayalım.

Bu duygu ve düşüncelerle Sinop’lu hemşehrilerimizin Ramazan-ı Şerif Bayramını tebrik ediyor, Bu müstesna günlerin manevi bereketinden istifade edebilmemizi ,bütün İslâm âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine; insanlığın hidayetine; bütün dünyada adalet, huzur ve barışın teminine vesile olmasını Cenab-ı Mevlâ’dan niyaz ediyorum.